Mevcudatın en müntehabı ve en muhtacı ve en nazenini ve en müştakı olan hakikî insanların münacatlarına ve şükürlerine fiilen mukabele ettiği gibi, kelâmıyla da mukabele etmek, hâlıkıyetin şe’nidir.
Şualar – 124
şükre mukabele etmek var. oysa biz nimete şükür ile mukabele ediyoruz. Cenab-ı hak da tekrar şükre mukabele ediyor. şükür ile hamd arasındaki farklardan biri de bu olabilir. şükre mukabele etmek var ama Hamd sırf O’nun için midir ? mukabelesiz midir ?
ve bu kısım geçtiği yer ve makam itibariyle şükrün tekellüm ile olduğunu ifade ediyor.