ÜÇÜNCÜ NOTA: Ey gafil Nefsim ! Bil ki: Galat-ı his nev’inden gayet muvakkat dünyayı lâyemut ve daimî görüyorsun. Etrafına ve dünyaya baktığın zaman bir derece sabit ve müstemir gördüğünden, fâni nefsini de o nazar ile sabit telakki ettiğinden, yalnız kıyametin kopacağından dehşet alıyorsun. Lem’alar ( 114 ) Bindiğim tren duruyordu oysa ben hareket ediyor zannediyordum ta ki yanımızdan geçen bir başka trenin son vagonu da gözden kaybolasıya kadar. Bir anda şok oldum ve boşluğa düştüm. Hareket hissine öyle kaptırmışım ki […]
Ve o ordunun efradından bir yıldız olan güneşimizin seyyarelerinde ve zeminimizdeki vazifelerinin delalet ve ihtarıyla, güneşin sair arkadaşları olan yıldızların bir kısmı âhiret âlemlerine bakarlar ve vazifesiz değiller; belki bâki olan âlemlerin güneşleridirler. Asa-yı Musa ( 197 ) Bir kısım yıldızlar için ahiret alemlerine baktığı ve baki olan alemlerin güneşleri olduğu ifade ediliyor. Fesubhanallah! Doğrusu nasıl anlayacağımı bilemedim ama aklıma gelen ilk mana şu ki : İnsan bu KAİNATIN bir misal-i musağğarı olduğuna göre insandaki herşey de kainatta var demektir. […]
Nokta-i nazar ve niyet / fotoğrafta bakış açısı Odak noktası Nokta-i nazar ve niyet / Lensin durumu, kirli mi, geniş mi, tele mi Ene / foto. Makine arakasından bakan Işık è imandır, 23. Söz Ayat-ı kuraniye è çekilen esma-i ilahiye Hakikatin dengesi è pozlama Gizli hakikatleri uzun pozlama nasıl ki çektiğin bir fotoğrafta sana ait hisse çok azdır çünkü : mekanı sen yapmadın zaman senin tercihin mi ışık ve modeller senden mi makineyi sen mi yaptın çoğu kalite, makine ve […]
tereddüdlerden kurtulmak : yoldan dönmek gibi olduğundan zordur. o kadar yol gelmiş iken ve o kadar hükümlerden sonra o kadar ilerlemiş iken onları bırakıp ve yok sayıp ve yanlışlığını kabul edip o yolumuzun ortasında duran ve “yanlış yoldasın” diyen kişiye her ne kadar itimat etsek bile nefs-i emmarenin gururu o kadar yolu geri dönmekte inad ettiğinden yanlışından dönmek daha zor oluyor. ŞÜPHE yol ayrımıdır. TEREDDÜD ise yolda devam edip edememektir. yığınla biriktirdiğimiz malumattan sonra biri dese “bunları at, sana yaramaz, […]
bedeni düzeltmekle ruh tamir olmaz, çünkü ruh en içeridedir, beden ise kabuktur. oysa ruhunu temizlesen herşey tamir olur.
demek “mana” hükmedendir. mana ise ruh ile kaim. demek mana “mana” olsa o mananın haletleri meydan alıp hükmetmeye başyacak. mana ilim gibi canlı ve ruhlu demektir bu. vücud-u haricisi var. manalar batınidir. kelimeler, cümleler, şekiller, semboller onun libası olabilir belki fakat esas şahsiyeti kokusu (ruhu) ve ısısıdır (kalbi). o koku ve ısı ruh ve kalblere yayılır. mana gelir sana uğrar, belki misafir olur. onu iyi ağırlarsan, layıkıyla hürmet ile beslersen, o hanenin baş tacı yaparsan, o mana kaybolup gitmeyeceği gibi […]
çekirdeğe hayat girmezse asla neşv ü nema bulamaz. yani taşı toprağa koyduğunda ağaç çıkmaz. ama çekirdeği toprağa koysan hayata mazhar olur. demek çekirdekte hayattardır (meyve çekirdeği (ahir)). yani o çekirdeğin de bir hayattan geldiğini gösteriyor (çekirdek-i asli (evvel)). hayat ise maddi birşey değil ki kopyalanabilsin veya sebeplere bağlanabilsin. demek hayatın sebepsiz, esbabsız, perdesiz, doğrudan kudret-i ilahiyeye bağlı olmasının bir sırrı bu. hayattar olan hayattan gelir. ölü birşeye dışarıdan hayat verilemiyor ama o hayattar bir canlıdan geliyorsa o zaman hayata mazhar […]