İ’lem Eyyühel-Aziz! Kalbin umûr-u dünyeviye ile kasden iştigal etmek için yaratılmış olmadığı şöylece izah edilebilir: Görüyoruz ki, kalb hangi bir şeye el atarsa,bütün kuvvetiyle,şiddetiyle o şeye bağlanır.Büyük bir ihtimam ile eline alır,kucaklar.Ve ebedî bir devamla onun ile beraber kalmak istiyor.Ve onun hakkında tam manasıyla fena olur.Ve en büyük ve en devamlı şeylerin peşindedir,talebindedir.Halbuki umûr-u dünyeviyeden herhangi bir emir olursa,kalbin istek ve âmâline nazaran bir kıl kadardır.Demek kalb,ebed-ül âbâda müteveccih açılmış bir penceredir.Bu fâni dünyaya razı değildir. Mesnevi-yi Nuriye (120 ) […]